Dil ve Konuşma

Sözel iletişimde farklı seviye ve biçimlerde ortaya çıkan aksaklıklar ve düzensizlikler nedeniyle dili kullanma, konuşmayı edinme ve iletişimdeki güçlüklerin, bireyin eğitim performansı ve sosyal uyumunu olumsuz yönde etkilemesi durumudur.  Konuşma, hoş olmayan bir sesle ve yaşına uygun olmayan veya anlaşılmayan bir şekilde yapılır, dolayısıyla normalden çok farklılık gösterir ve dikkati konuşana çeker ise genellikle engelli konuşma olarak kabul edilir.

Konuşma engelinin türleri

 

1-Gecikmiş Konuşma

Çocuğun konuşması kendi yaşından beklenenden çok geri veya konuşma gelişimi yaşıtlarından çok daha yavaş ise o çocuğun konuşması “gecikmiş konuşma” olarak adlandırılır.

Çoğunlukla 2-3 yaşlarında konuşamayan çocukların anne babaları konuşmanın geciktiğinin farkına varırlar.

 

GECİKMİŞ KONUŞMANIN BELİRTİLERİ

Gecikmiş konuşma problemi çok değişik şekilde ve değişik derecelerde görülür. Çocuklar normal konuşmaya sahip olmadıkları için çalışmalar daha çok gözlem yoluyla veya çevresindekilerden alınan bilgilere dayanır.

Konuşmaları dikkate alındığında belirtileri; hiç konuşmamaktan, çok zor anlaşılır birkaç kelime söylemeye kadar değişiklik gösterir. Kelime dağarcıklarında eksiklik vardır. “Ben”,”benim” gibi zamirleri kullanmayı 3 yaş civarında bile tam olarak öğrenemezler. Cümle kuramazlar. Jest, mimik ve diğer işaretli hareketleri daha çok kullanırlar. İsteklerini ifade edemezler. Başkalarının konuşmalarına ilgi göstermez ve dinlemezler. Durmadan ses çıkarırlar.

İleri derecede gecikmiş konuşma engeli olan çocuklar kendi istek ve duygularını direkt hareketlerle belli ederler. Kişiye, eşyaya vurmak, itmek gibi fiziki güç ile yapılır. Bu hareketlerinden dolayı kendi yaşıtlarıyla geçinmeleri zordur. Dolayısıyla uyum problemleri de görülür.

Bu çocukların bazıları topluluktan ayrı kalma eğilimindedirler. Kendi başına oyun oynamak veya bir şeyle meşgul olmak isterler.

Normal konuşmaya sahip çocuklara kıyasla daha çabuk ağlama, bağırma, oyuncakları kırma, dağıtma ve hırçınlık gibi kökü duygusal olan hareketler görülebilir

2-Ses Bozukluğu

Okul öncesi dönemde çocuklarında en çok karşılan sorunlar arasında yer alır. Aileler ya da öğretmenler çocuğun bir sesin yerine bir başka ses kullandığını’, bazı sesleri söyleyemediğini’, ‘konuşmasının anlaşılamadığını’ vb. ifade ederler.

3-Artikülasyon Bozukluğu

Artikülasyon Bozukluğu Konuşma dilindeki sesler, nefesin ses bantlarını titreştirerek yada titreştirmeden gırtlaktan geçtikten sonra ağız ve burun boşluğunda şekillenmiş halidir. Konuşma seslerini çıkarma işlemine söyleyiş (artikülasyon) denir.Dinleyici konuşma seslerini atlanmış, yer değiştirmiş, eklemeler ve çarpıtmalar yapılmış gibi algılıyorsa söyleyiş (artikülasyon) bozukluğundan bahsedilebilir

 

BELİRTİLER:

 · Çocuk ana dilinin bağımsız veya bileşik sesleri doğru ve anlaşılır şekilde çıkaramıyorsa ve çıkardığı sesler aynı yaş grubundaki çocukların çıkarması gereken seslerden farklılık gösteriyorsa, · Eğer artikülasyon bozukluğu çocuğun konuşmasını anlaşılmaz hale sokuyorsa ve konuşma etrafın dikkatini yoğun olarak çekiyorsa, · Belirti olarak ta değerlendirilebilecek dört şekilde görülebilir: 

Atlamalar: Atlama yanlışlarında sözcüklerin yalnız bir kısmı söylenir, Örnek : hayvan -ayvan ,rehberlik -reberlik ,saat -sat ,araba -arba 

Yerine Koyma:Sözcüğün başı ,ortası veya sonundaki bir sesin yerine başka bir ses kullanılır. Örnek : Arı -ayı ,kitap-kipat , davul-dayul 

Eklemeler:.sözcüklerdeki fazla sesleri içerir. Örnek : Aşagi-aşşağı ,atmış-altmış ,eşek -eşşek, pencere -penicere ,saat- sahat ,   

Çarpıtmalar:Sesler tam doğru olmamakla birlikte gerçeğine yakındır. Ses, konuşma dilinde olmayan yeni bir ses olarak çıkarılır. Örnek : karagöz -kaxgöz ,ekmek -emme 

4-Kekemelik

Kekemelik konuşma engelleri arasında oran itibariyle az olmakla beraber etki bakımından çok önemli yer tutan bir engel türüdür. Kekemelik konuşmanın tümünü etkileyen bir engeldir.

Kekemelik, seslerin, hecelerin, sözcüklerin söylenmesinde işitilebilir veya sessiz tekrar ve uzatmalar biçiminde sözlü anlatım akıcılığındaki bozukluk olarak tanımlanabilir. Bazen bu bozukluklar konuşma organlarının hareketleri ile ilgili ya da ilgisiz beden hareketleri ile birlikte görülmektedir. Bu bozukluklar sıklıkla heyecan veya gerilim durumlarının ve korkuların, utanma, rahatsızlık gibi özel duyguların belirtisidir.

Kekemelik kız çocuklara oranla erkek çocuklar arasında daha sık görülmektedir. Ayrıca kekemeliğin derecesi de erkek çocuklarda kızlara oranla daha fazla olmakta ve problemin sürekliliği de erkekler aleyhine fazla olmaktadır.

Kekemelik, konuşmada tutukluk, bocalama ve tekrar normal konuşmaya dönüş gibi belirtilerle 3-4 yaşındaki çocuklarda başlayabilir. Asıl kekemelik tablosunun gerçek yerleşimi daha çok 5-6 yaşlarında olur. Sınıfta bir şey okuyacağı sırada kekeleyen çocuk, şarkı söylerken ya da telefonla konuşurken kekelemeyebilir. Çocukların çoğunlukla 2,5 -3,5 yaşları arasında kekelemelerinin nedeni, bu sırada çocuğun özellikle heyecanlıyken düşünce ile dilini birbirine karıştırmasından kaynaklanmaktadır. Sözcük dağarcığı kısıtlı olmasına karşın çok şey söylemek isteyen çocuk, konuşmada zorluk çeker ve sonuç olarak kekeler.

5.Yarık Damak ve Beyin Engeline Bağlı Konuşma Bozuklukları

Ağız içi, dudak, dil gibi konuşma organlarının bozukluğu, (Dudakların yarıklığı veya dudağın olağan dışı gergin olması) ·

Dil kaslarının normal işleyişten yoksun olması, · Dil bağı denilen bağlantının dil ucuna yakın oluşması, · Damağın çok yüksek veya düz olması, damak yarıklığı ve burunda et olması, · Çene kas ve sinirlerinin bozukluğu,

6-Yabancı Dil ve Bölgesel Konuşma

Evde yabancı bir dil konuşulması veya konuşulan dilin yetersiz olması,

· Konuşmayı kazanma ve pekiştirme döneminde çocukla ilgilenecek bir yetişkinin olmaması,

 · Çocuğa konuşmayı öğretmek için izlenilen yolun yanlış olması (baskıcı, eleştirici tutumlar gibi) çocuklarda konuşma engelini doğurur.

Konuşma engeli olan birey çocukluktan yetişkinliğe kadar reddedilme, izole edilme (gizlenme), alay edilme ve acımaya karşı devamlı olarak savaşmak zorunda kalacaktır. Bundan dolayı, nedeni organik olan konuşma bozuklukları gerekli tedbir alınmadığında kısa zamanda duygusal problemler haline gelirler.

AİLELERE ÖNERİLER

1. Dil ve konuşma sorunu olduğunu sezdiğiniz ya da kuşkulandığınız çocuğun bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilmesini sağlayınız. .

2. Çocuğunuzun nasıl konuştuğundan çok ne söylediğine dikkat edin. Eğer nasıl konuştuğuna dikkat etmek istiyorsanız, olumsuzluklara değil olumlu davranışlara dikkat edin ve bunları pekiştirin. Çocuğunuzun yapamadıklarını düzeltmeye çalışmak yerine, yapabildiklerinden yola çıkarak yapamadıklarını neden yapamadığının farkına varmasını sağlamak yoluyla sistemi kavramasına yardımcı olun.

3. Bir çocuğu başka çocukla kıyaslamayın. Onu kendi içerisinde ve zaman doğrultusunda değerlendirin.